20 Mayıs 2010 Perşembe

Günün Köşe Yazısı

Günün köşe yazısı Milliyet'ten Abbas Güçlü'ye ait. Yaklaşan sınavlar ile ilgili bilgi veren yazısında, özel okulların ve vakıf üniversitelerin ücretleri ve durumları hakkında da aıklamalarda bulunmuş. Bu konularda bilgi sahibi olmak isteyenlere, eğitim konusunda çok tecrübeli olan Güçlü'yü okumalarını öneriyorum.


Abbas Güçlü'nün bugünkü yazısı

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Günün Köşe Yazısı

Bugünkü yazımız Hürriyet'ten Özdemir İnce'ye ait. Özdemir İnce'nin yazılarını okumayı çok severim çünkü yazdığı herşeyin belgesini de sunar. Bu da ne kadar araştırmacı bir insan olduğunu da gösteriyor. Kendisi ayrıca Simyacı gibi ünlü bir eseri Türkçe'ye çeviren kişidir.

Bugünkü yazısında, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun anılarından yararlanarak Atatürk ve Refik Halit Karay ilişkisine değiniyor.

Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Seda Sayan İmkansızı Başardı


Seda Sayan'ı izleyenler bu sabah ne düşündü acaba.

Konuklar arasında bir Atatürk mumyası...

Koltuğa oturmuş, "Ben nerede yanlış yaptım?" der gibi...

Şaka değil gerçek...

CHP Genel Başkanlığına aday olmasın sakın?

Sevdanın Son Vuruşu

Tarkan'ın yeni albümünün öncü kuvveti olan " Sevdanın Son Vuruşu" sözleri Aysel Gürel'e, müziği ise Tarkan'a ait olan bir ayrılık şarkısı. Şarkının sözleri, Aysel Gürel'in vefatının ardından notlarının kurcalanması ile ortaya çıkmış.

Her ne kadar ayrılık şarkısı olsa da içinde son derece pozitif bir duygu var. Izdırap, acı, keder, içinizde ne tarz bir ayrılık psikolojisi ürünü varsa, şarkıyı dinledikçe bundan kurtulacaksınız. Bunda da Aysel Gürel'in harika sözlerinin etkisi tartışılmaz. Evet süper bir şarkı değil, ilginç ve hoş bir introya sahip klasik bir Tarkan şarkısı.

Tarkan şarkıları için dinledikçe daha da güzelleşir derler, bu şarkı da öyle. Bir de Tarkan şarkılarının genel bir tarzı var, nerede çalsa aaa bu Tarkan dersiniz. Sevdanın Son Vuruşu için de aynı şey söylenebilir. Dinlemenizi öneririm...

Şarkının sözleri aşağıda.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Günün Köşe Yazısı

Günün köşe yazısı Sabah'tan Mehmet Barlas'a ait.

Woody Allen'ın söyledi sözlerden başlayarak Deniz Baykal'a getirdiği yazısı yaşlanma üzerine farklı bir bakış açısı kazanmanızı sağlayabilir.

Mehmet Barlas'ın bugünkü yazısı

16 Mayıs 2010 Pazar

Maltepe Belediyesi'nden Güzel Bir Uygulama


Maltepe Belediyesi aldığımız ekmeği poşete koymuş. Çok da güzel olmuş. Markete gidiyorsunuz ve hepsi önceden poşetlenmiş ekmeklerden istediğinizi alıyorsunuz.

Tamam, bu sorunu %100 çözümlemiyor ama en azından birileri bu konuda kafa yoruyor. Bu güzel uygulama için Maltepe Belediyesi'ni tebrik ediyorum. Belediye başkanımızı da Baykal'ın evinin önünde açlık grevi yerine Maltepe'de hizmete devam etmeye davet ediyorum...

Tek Cümle

Sevelim, sevilelim.

Yunus Emre

Bardağın Dolu Tarafı

Yarım bardak suya baktığınızda yarısı boş bir bardak ile yarısı su ile dolu bir bardak görmek arasında aslında çok fark vardır. "Bardak görüyorum ya, sen ona bak" da diyebilirsiniz pekala.

Ben bardağın her zaman dolu tarafını görmeye çalışıyorum. "Yok artık bundan da olumlu birşey çıkaramazsın" dediğiniz durumlarda bile kendinizi olumlu birşeyler bulmaya zorlayın.

Etrafımızdaki herşeyin bizi olumsuz düşünmeye ittiği bir hayat sürüyoruz. Sokağa adımımızı atıyoruz ve bizi sıcak hava, trafik, egzoz dumanı, türlü türlü insanlar, kalabalık ortamlar karşılıyor... Sanki herşey bizi olumsuz düşünmeye itmek için orada bulunuyor. Aslında etrafımızdaki kimse bize kasıtlı birşey yapmıyor. Bu olumsuz düşünceleri biz kafamızda oluşturuyoruz. Onun oluşmasını engellersek belki de hayattan daha çok zevk alabiliriz. Bu konuda kısa bir hikaye aktarmak istiyorum size.


Bir çiftlik evinin çatısında yangın çıkmış ve çatı tamamen yanıp kül olmuş. Haberi alan ahali çiftçiye geçmiş olsuna gelmiş.
"Vah vah gittik güzelim çatı, nasıl uyuyacaksınız böyle? Ya soğuk havada ne yapacaksınız?" diye çiftçiye sormuşlar.
Çiftçi ise sanki yanan kendi çatısı değilmiş gibi gayet güler yüzle dinlemiş herkesi ve şunu söylemiş:
"Her gece yatağımda yatarken yukarı baktığımda, üzerimi örten sonsuz yıldızları ve ayı göreceğim. Bundan güzel birşey olabilir mi?" demiş çiftçi.

Otobüs çok mu sıkışık. Kapatın iki saniye gözünüzü ve kendinizi bembeyaz kumların olduğu bir sahilde, palmiyelerin altında, masmavi denize bakarken hayal edin.
Açın şimdi gözlerinizi. Otobüs o kadar da kalabalık değilmiş aslında...

Günün Köşe Yazısı

Pazar gününün köşe yazısı Reha Muhtar'a ait.

Reha Muhtar sürekli takip ettiğim bir köşe yazarı değil. Gözüme takılınca okurum yazılarını. Bazen köşesinde farklı kişiliklerin ilginç hayat hikayelerini anlatır. Bugün de eski Yunanistan Başbakanı'nın son 10 yılını anlatan harika bir yazı yazmış. Siyaset, Yunanistan, aşk ve yaşam üzerine bol bol düşünülmesi gereken bir yazı olmuş.
Okumanızı öneririm.

Reha Muhtar'ın bugünkü yazısı