20 Aralık 2008 Cumartesi

DüşünSel

Cevahir'de Erkekler Tuvaletindeki Bayan Dış Ses

Dün Cehavir'deydim. Uzun bir süredir alışveriş merkezlerinden uzak kalmışım. Alışveriş merkezleri ekonomik kriz gibi toplumu etkileyen olayları en açık şekilde görebildiğimiz yerlerden birisidir. Mağazaların ve müşterilerin ruh hallerinden o gün kriz mi var, hayat pahalı mı, herşey güllük gülistanlık mı anlayabilirsiniz.

Erkekler tuvaletinde her türlü sesi duymayı bekleyebilirsiniz ama bir bayan sesi duymak benim için çok ilginç oldu. "Bir saniye! Bayanlar tuvaletine mi girdim yanlışlıkla?" gibi düşünceler saniyeler içinde kafamdan geçti. Meğersem bu bir dış sesmiş ve bana Cevahir'deki kampanyalardan bahsediyormuş. Bayan sesi müşteri hizmetleri , telesekreter vb. durumlarda erkek sesinden çok daha etkileyicidir. Sanki işiniz çok daha özenli bir şekilde hallediliyor hissi uyandırır sizde. Erkekler tuvaletinde bir bayan dış sesin nasıl bir etki yaratacağını kendi üzerinizde denemeniz için sizi Cevahir'e davet ediyorum. Tabi bayanlar tuvaletinde dış ses olarak erkek sesi mi kullanıyorlar onu da deneyip haber ederseniz çok memnun olurum. (Çok mu uçuk bir düşünce oldu acaba?)

Kitap Okumak

Kitap okumak Türkiye'de bir entellektüellik belirtisi gibi görülmekte. Kitap okuyan insanların zamanlarını boşa harcadıkları hatta kitabı sırf "bakın ben kitap okuyorum" demek için okuduklarını iddia eden insanlarla karşılaşabilirsiniz. Kitap okumak aslında şudur; kendinizin yaratmadığı bir dünyanın içine girip kendi dünyanızdan tamamen uzaklaşmak ve aradığın her ne ise onu bulmaya çalışmaktır.

Kitap okurken kendinizle benzerlikler ararsınız, farklılıkları yakalarsınız."Ben böyle düşünmüyorum, ben olsam böyle yapmazdım." gibi düşünceler kafanızda düşünce balonu gibi yükselir. Aslında kitap okumak bir çeşit tatile çıkmaktır. Beyin tatili. Kafanızı kurcalayan herşey bir süreliğine gider ve kendinizi yazarın dünyasında bir yere koymaya çalışırsınız.

Kitap okumak ile televizyon seyretmek ya da sinema filmi izlemek aynı şeyler değildir. Kitap okumak için çaba sarfetmeniz lazım. Televizyonda ve sinemada herşey sizin için hazırlanmıştır ve önünüze servis yapılır. Siz hiç yorulmaz kafa çalıştırmazsınız. Kitap okumak ve anlamak için konsantre olmak ve beyninizi kontrol etmeniz gerekir. Özellikle kapalı ve sesli ortamlarda kitap okumaya çalışmak kişisel konsantrasyon gelişimi için müthiş bir yöntemdir. Kulağınızda kulaklıkla müzik dinleyip bir taraftan kitap okuyabiliyorsanız konsatrasyonunuz çok iyi demektir.

Okumanın sıkıcı olduğunu düşünen insanlar bence herşeyin önlerine konulmasını isteyen ya da buna alışmış ve kitap okumanın gerçek anlamını kavrayamamış kişilerdir.

1 yorum:

poyraz dedi ki...

demek ıstedığım de buydu aslında, bı yerde herkesın deli kitap okumaya başladığını düşünsene, asıl kaos o zaman bailar belki de...

ama gerçek şudur ki zevklerin en hobilerin en olması gerektiği ve tat verici olanı da okumaktır...

dediğin gibi ancak bunu okumak ile alılayabiliyoruz...