14 Ekim 2008 Salı

Ormandaki Fısıltılar

Bugün düne kıyasla daha çok yürüdüm, daha az mola verdim. Tempomu arttırmam gerekiyor yoksa sonbahar rüzgarlarına yakalanacağım. Aslında yolu yarıladım sayılır. Bundan sonrası için aşmam gereken en ciddi engel Elenar Ormanları olacak. Etrafından dolaşsam yolculuk en az 10 gün uzayacak. İçinden geçmek son derece tehlikeli. 5 yıl önce olanlar hala aklımdan çıkmıyor. Biraz daha hızlı olsaydım belki herşey farklı olabilirdi. Engelleyebilirdim bütün olanları...

Olinde'de doldurduğum çıkınım azalmaya başladı. En fazla 5-6 gün dayanabilir. Yiyecek için avlanmam gerekecek.

Gökyüzü aydınlık ve yıldızla dolu. Her gece yaptığım gibi yine yıldızları izleyerek uyuya kalmayı planlıyorum. Harika bir duygu.

Orman girişine çok yaklaştım. Güvenlik için bir kaç sihir kullanmam gerekiyor. Gece uyurken sihir kullanmayı hiç sevmiyorum, uykumda kabuslar görmeme sebep oluyor.

Kiko bugün biraz daha hareketliydi. Kanatlarını tekrar eskisi gibi kullanmaya başladı. Yine de tam olarak zehrin etkisini üstünden atamadı. Çok çabuk yoruluyor ve hemen omzuma konmak istiyor. Biraz daha kırımızıçimen bulmam lazım.

Güneybatıda yaklaşık 5km mesafede bir tepenin arkasında duman gördüm. Yolumdan biraz şaşmam gerekecek ama birileri buralara yerleşmiş olabilir. Bir kontrol etmek istiyorum belki yaşayan insanlar ve yiyecek birşeyler bulabilirim.

İnsan tek başınayken asla yalnız değildir. Yalnızlık insanın kendinden de kopmasıyla gerçekleşir. Eğer tanrı insanları yaratırken tek başına yaşayamacağını düşünseydi doğarken ve ölürken yanına birilerini verirdi.

Daha fazla devam edemeyeceğim, uyumam gerekiyor.

Şin dokar etun!

Roywinkle the Magus
1 Kasım 798

Hiç yorum yok: